
Bir dünya markası
Erbabının “Dokununca kanınıza girer, bağımlılık yapar” diye tarif ettiği İznik Çinisi,yurtdışında ülkemizden daha çok ilgi görüyor. Elimizle büyüttüğü...
Şakayla karışık "Rumeli Faşistleri" diye takıldığı bir anne-babanın ikinci çocuğu. Baba tarafından Köprülü (Eski Yugoslavya, şimdinin Makedonya'sı) ve Selanik, anne tarafından tamamen Makedonyalı. Biraz da Arnavut damarı var; inatçılığı oradan belki de... Doğma büyüme İstanbullu ama. Mutlu bir çocukluğu oldu. 70'li yılların başlarında dünyaya gelen bütün çocuklar gibi, bol bol güldü, oynadı. Tesadüfen basın sektörüne girmeden önce sıkı bir okuyucuydu zaten. Yazmanın okumaktan geçtiğinin bilincinde… Ama yazma eylemine geçiş süreci o kadar kolay olmadı. Zira, yıllarca habercilik, editörlük yapmak uzun uzun yazmayı değil kısaltmayı gerektiriyordu. 2010 yılının ortalarında bir gün birtakım mecburiyetlerden yazmaya başladı. İlk kitabı “Benim Güzel Lokantalarım”ın temeli de böyle atıldı. Yaklaşık 3 yıl Milliyet gazetesinin günlük eki Cadde’yi yöneten yazar, artık aktif gazetecilikten uzak. Sadece yazıyor. İkinci eseri “Meyhanedeyiz Yine Bu Gece”, “500 Yıllık Kültür Mirasımızdan Süzülünler Eşliğinde” üst başlığıyla Kasım 2014'te yayımlandı. 3. kitabı, balık lokantaları üzerine olacak. Halen yazım aşamasında. Başlangıçtaki amacıysa değişmiş değil: İnsanların keyifle okuyabilecekleri, kendilerinden bir parça bulabilecekleri, adı geçen lokantaya-meyhaneye gittiklerinde aynı duyguları; lezzeti paylaşabilecekleri, sıkmayan, zaman zaman güldürüp zaman zaman da hüzünlendirip düşündüren yazılar kaleme almak…
Erbabının “Dokununca kanınıza girer, bağımlılık yapar” diye tarif ettiği İznik Çinisi,yurtdışında ülkemizden daha çok ilgi görüyor. Elimizle büyüttüğü...
Zamanında, Şehr-i İstanbul'un dört bir yanı ıhlamur başta olmak üzere çeşitli bitkilerin rayihasıyla gönenir, bu koku cem-i cümleyi adeta şarhoş e...
Hayatımızın vazgeçilmezi baharatlar. Uğruna savaştığımız, tarihin akışını değiştiren arzu nesnesi. Düşünün baharat olmasaydı hayat ne kadar tatsız olu...
Yağı yerinde olacak, kaliteli malzemeyle yapılacak, kıvamı iyi tutturulacak ve... Ve, tabii baharatı tam ayarında konulacak. İyi yemeğin tarifi bu, be...
Hemen her şeyin kısacık bir zaman diliminde tüketilmesine alıştık. Eskinin canım değerlerine sırt çevireli de çok oldu. “Niye böyle olduk?” sorusunun ...
İstanbul'la bir aşk-nefret ilişkimiz var çoğumuzun. En azından ben öyleyim. Şehrin keşmekeşinden, gürültüsünden, kalabalığından, çarpıklığından, t...
Hani derler ya, “Boynuna as demliği, öyle dolaşsın”; işte ben onlardanım. Gün, ince belli bardakta demlice bir çayla başlar benim için, genellikle de ...
“Müjdeler olsun bahar geldi, lay lay lom” tadında bir yazı olmayacak bu ama umut kırıntılarını da yitirmemeli... ...
“İkinci Bahar”da Ali Haydar Usta aşkını katmer üzerinden ne de güzel anlatmıştı! ...
Son yıllarda mutlulukla görüyorum ki kadınlar daha çok dışarı çıkıyor. Sadece müşteri bazında değil, işletmeci ya da aşçı olarak boy gösteriyorlar çeş...
Enginarın faydaları anlatmakla bitmez ama bir de tatlısını deneyin. ...
Neredeyse 200 yıllık tarihiyle zamana meydan okuyan Narmanlı Han, Beyoğlu'nun önemli simgelerinden biri. ...
Damga Matbaası'ndaki kapılar,Yeşilçam filmlerinde cezaevi çıkışıydı! ...
Tarihi Yarımada'nın karşısındaki saklı cennet kapılarını herkese açtı. ...
Karaköy'e gitmek için bir zaman yolculuğuna ne dersiniz? ...
Yeni ürünler, yazılar ve size özel önerilerimizden haberdar olmak için e-posta listemize kayıt olmak ister misiniz?